Çocuğun zihin, zeka ve vücut güçlerinin gelişmesinde, oyunun etkisinin büyük olduğu bildirildi. Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Halk Edebiyatı Ana Bilim Dalı Prof. Dr. Erman Artun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "zaman geçirmeye yarayan, belli kuralları olan, eğlenmek için yapılan faaliyet" olarak tanımlanan oyunun, tüm dünya kültürlerinde, özellikle de Türk kültüründe önemli yeri olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Artun, bilim ve sanat adamlarının önemli çalışma konuları arasında çocuk oyunlarının yer aldığını, oyunların, çocuğa gelecek yaşantısında gerekli olacak her türlü bilgi ve beceriyi kazandırmada hazırlık niteliği taşıdığını söyledi.
Oyunların kurallarına göre çocuklara başarı ve başarısızlığı öğrettiğini ifade eden Prof. Dr. Artun, şöyle devam etti:
"Son dönemlerde eğlence unsuru olarak da kullanılan (yazı mı, tura mı?), (tek mi, çift mi) gibi oyunlar, çocukların güzel şeyler yaratma, ahenkli hareket etme, kazanma, yitirme, gülme, güldürme, alay etme gibi duyguları tatmasını sağlar. Saklambaç, cirit, güreş gibi oyunlar da hem çocuğun dinlenmesi hem de fiziksel açıdan sağlıklı olmasına yol açar, kişiliğin gelişiminde etkili olur."
"Sorumluluk duygusunu artırıyor"
Çocukların arkadaşları ile oyun oynamaya başladığı zaman toplumsal ilişkileri de öğrenmeye başladığını ve oyunlarla birlikte yüklendiği rolün üstesinden gelebilmek için sorumluluk duygusunun artığını belirten Prof. Dr. Erman Artun, "Örneğin evcilik gibi toplumsal olayları ele alan oyunlar, çocuğun toplumu ve çevresindekileri tanımasına yardımcı olur" dedi.
Prof. Dr. Artun, ders saatleri, yemek ve uyku dışında kalan tüm zaman dilimini kaplayabilen oyunun, çocukların zihin, zeka ve vücut güçlerinin gelişiminde büyük rolü olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Eğitimciler, özellikle ilköğretime yeni başlayan çocuklara temel bazı bilgileri öğretirken oyunun çocuklar üzerindeki etkisinden yararlanabilirler. Örneğin ilköğretime yeni başlayan bir çocuğun dikkati yalnızca oyunla çekilebilir. Çocuğun dikkatini bir konu etrafında tutabilme süresi çok sınırlıdır. Bu süre 5-10 dakika olabilir. Ancak oyun ile bu süreyi uzatabilmek mümkündür. Oyun ile öğretilen bilgiler daha kalıcıdır. Çocuğa kalıcı davranışların öğretiminde oyundan yararlanılabilir." Prof. Dr. Artun, değişen teknoloji ile oyunların da değiştiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyadaki değişim ve gelişime paralel olarak çocuk oyunlarının değişmesi de olağandır ve iletişim araçlarının gelişmesi sonucu çocuk oyunları nitelik değiştirmiştir. Geçmiş yıllarda oynanan oyunların önemli bölümü şu anda zaman aşımına uğrayarak yok oldu. Çocukların hayatında büyük yer kaplamaya başlayan bilgisayarlar, ailelerin kontrolü altında oyun aracı olarak kullanılması durumunda eğitimlerine olumlu katkıda bulunabilir."
|